Mustafa Aydın
İnovasyon İçin Öğrenmeyi Öğrenmek Neden Önemli?
Güncelleme tarihi: 28 Nis 2022

Öğrenmeyi Öğrenmek Neden Önemlidir?
Öğrenmeyi Öğrenmek, herhangi bir alanı, bir dersi, bir konuyu, herhangi bir kitaptan, bir materyalden veya bir içerikten nasıl öğreneceğimizi öğrenmemizden daha fazlasıdır.
İş dünyasında, "öğrenmeyi öğrenme" daha çok inovasyon ve problem çözme olarak kendini gösterir. John Shook, Öğrenmeyi Yönetmek kitabında bunu şöyle ifade eder:
Şirketin problemler hakkında düşünme ve onlardan öğrenme şekli, başarının sırlarından birisidir.
Öğrenmeyi Öğrenmek problemleri çözmek için uğraşırken, problemlerden öğrenmemize ve aynı zamanda yenilikçi ve problem çözücü olarak gelişmemize yardımcı olur. Problem, inovasyon ve zorluklar üzerine uygulanan bu süreç, bütün beceri geliştirme sisteminin ve sürekli olarak bilgi ve yetkinlikleri derinleştirmenin anahtarıdır. (1)
Öğrenci yıllarımda Yalın Enstitü Derneği'nde Öğrenme Tasarımcısı olarak çalıştığımda edindiğim bir söz vardı "Problem Yoksa, Problem Vardır". Önemli olan yeni bir problem karşısında gösterdiğimiz reaksiyon ve bu problemin üstesinden gelmek için sergilediğimiz davranış biçimidir.
Merakı ve öğrenme motivasyonunu tetikleyen de problemlere karşı gösterdiğimiz tutumdur. Bu açıdan baktığımızda Öğrenme Teorileri kitabında problem çözmeyi şöyle tanımlar:
Problem çözmek için kişilerin otomatik bir çözümlerinin olmadığı hedefe ulaşma çabasıdır.
Bir hedef var ama nasıl gideceğimize dair bir çözümümüz yok. İşte öğrenmenin başladığı yerdir.
Fakat eğitim sistemimizde ve akabinde iş hayatında hatta bu anne-baba etkileşimlerimize de dayanır, bir problemle karşılaştığımızda bunu nasıl çözeceğimizi düşünmek yerine başka birisinin bunu bizim yerimize yaptığında öğrenme ve merakımızda zamanla körelme meydana gelir.
İş dünyasında buna John Shook şöyle örnek veriyor: "Çalışanlarına asla tam olarak ne yapacaklarını söyleme. Ne zaman bunu yaparsan, onlardan "öğrenme sorumluluğunu" almış olursun.
Bu durum okuldaki eğitimle de temelleri de atılır. "Okuldaki eğitimin büyük bölümü fazlasıyla organizedir ve problem çözmeyi pek de barındırmaz. Problem çözme, öğrencilerin hedefleri ve hedefe ulaşmaları için izlemeleri gereken açık yolları olduğu zaman uygulanamazlar" (2)
Problem çözmenin önem kazanması için özgün ve eleştirel düşünmek, etkin dinleme, soru sorma, gözlem yapma becerilerinin gelişimi ile birlikte hata yapma ve tekrar deneme cesaretinin de gelişimi gereklidir.
Bu da öğrenmeyi öğrenmekle mümkün olur
Öğrenmeyi Öğrenmek Nedir?
Hepimiz bebeklikten yetişkinliğe kadar birçok öğrenme deneyiminden geçiyoruz. Yürümemizden yemek yememize tutunda her konuda nasıl davranacağımız bize öğretiliyor. Peki beynimizin nasıl öğrendiği bizlere öğretiliyor mu? Beyinle ilgili yapılan son 20 yıllık araştırmalar gösteriyor ki beynin de bir kas gibi çalışan, doğru yöntemlerle gelişim sağlayan ve bu yolla etkili şekilde öğrenen bir organdır.
Öğrenmeye duyulan merakın yaşamın her alanında hakim olması “İnsan nasıl öğrenir?” sorusuna daha güçlü bilimsel cevaplar arama ihtiyacını doğurmuştur.
Öğrenme, beyinde elektriksel ve nöro-kimyasalların değişmesi sonucunda meydana gelir. Kişinin zihninde oluşan bilgi tek başına bir anlam ifade etmez. Bu bilginin nasıl işlendiği ve nasıl transfer edilebildiği çok önemlidir. Bu yüzden kişiler, öğrenmeyi öğrenme becerisi edinerek kişisel gelişimlerinde fark yaratabilirler.
“Bilmek ve yapmamak, henüz öğrenmemektir.”
Öğrenme de kaslar gibi zaman içerisinde gelişir. Kişi, dışsal bir uyarıcıya gerek duymadan öğrenme motivasyonunu artırabilmeli ve çaba yönetimini devreye alabilmesi gereklidir. Böylece öğrenme hızı, kalıcılığa ve transfere etki eder.
Öğrenilen bilgide ustalaşma, yani otomatikleştirme, kişi ihtiyaç duyduğunda öğrendiği bilgiyi hızlıca zihninden çağırıp sergileyebilme becerisini kazanmaktır. Bu da daha çok problem çözme yoluyla geçekleşir. Bu problemler, insan odaklı veya ürün odaklı bir problemde olabilir. Neden öğrenmemiz gerektiği, karşılaştığımız problemlere yüklediğimiz anlamla ilgilidir.
Öğrenme, davranışta ya da davranış kapasitesinde meydana gelen bir değişimdir.
Beynimizi sadece bilgiyi depolaması için yüksek efor sarf etmesi için kullanamayız. Bu bilgileri farklı problem türlerine uyarlama ve öğrenme deneyimleri kazanmak için kullanmamız bizi daha inovatif ve problem çözücü bir birey olarak gelişimimizi destekler. Bununla birlikte ilk kez karşılaştığımız bir problem ise hangi beceri ve yetkinliğe ihtiyaç duyduğumuzu da kendimiz araştırarak ve bunu öğrenmek için harekete geçmeliyiz.
Kaynaklar:
John Shook, Öğrenmeyi Yönetmek (2008), Optimist Yayın, İstanbul
Dale H. Schunk, Öğrenme Teorileri (2014), Nobel Yayın, İstanbul